n .post -->

<$BlogItemTiTEREYAĞI DA, ZEYTİNYAĞI GİBİ YARARLI MI? <$BlogItemBo


Prof.Dr.Mustafa NUTKU
GİMDES Teknik Bilim Kurulu üyesi

Aslında yararlı olan her şey bazılarına bazı özel haller için zararlı olabileceği gibi, fazlası da herkese zararlıdır. Fakat, “İstisnalar, kaideyi bozmaz.”

Bu, en başta gelen besinimiz olan su için bile böyledir. Sindirim sisteminden yeni ameliyat olmuş bir hastanın bir müddet kesinlikle su içmemesi gerekir. Tereyağı da aslında yararlı olmakla beraber, bazı istisnaî özel durumlar için zararından bahsedilebilir.

Son günlerde gündeme daha çok gelen, tereyağı ile ilgili yararlı-zararlı tartışmalarının içine fazla girmeğe lüzum olmadan, sadece şu âyet meallerine bakılsa, tereyağının aslında insan sağlığına yararlı olduğu anlaşılabilir:

“Sizin için sağılan hayvanlarda da bir ibret (ilâhî kudrete bir işaret) vardır. Size onların karınlarındaki fers (sindirilmiş gıdalar) ile kan arasından, içenlerin boğazından kolaylıkla geçen hâlis bir süt içiririz.” (Nahl Sûresi 16/66)

“Sağmal hayvanlarda sizin için elbette bir ibret vardır. Karınlarının içindekinden size (süt) içiririz. Onlarda sizin için birçok faydalar vardır. Hem de onlardan yersiniz.” (Mü’minûn, 23/21)

Tereyağı, (inek, koyun, keçi, manda gibi) sağılan hayvanların ve bilhassa inek sütünün yağına verilen isimdir. En çok süt veren sağılan hayvanlardan biri olan ineğin sütünün o âyette “hâlis” olduğundan bahsedilmesi, onun yağının da “hâlis” olduğuna delâlet etmez mi?

Bir otomobil veya bir makine alan, onun kullanma talimatına bakarak, yapımcısının onda hangi yağın kullanılmasının tavsiye edildiğini öğrenir ve o tavsiyeye uyar.

İnsan, kâinatın en mükemmel makinesidir. Onu yapan, o makinede kullanılmasını tavsiye edeceği yağı da yapmış ve insan makinesinin rehberinde onu tavsiye etmiştir.

*****************

Tereyağından da önce, zeytinyağının faydaları ile ilgili batı kaynaklı araştırma ve yayınların son zamanlarda sık-sık gündeme gelmesiyle o yayınlara alâka gösterenler ve itimat edenler, tereyağı gibi zeytinyağının da onbeş asır önce âyet ve hadislerle, hem kendi vücut makinelerini ve hem de o yağı vücut makinelerine uygun bir yağ olarak yapan tarafından, kendilerine tavsiye edildiğini bilmiyorlar mıydı, veya bildikleri halde lâkayt mı idiler?

“Yine onunla (gökten bir ölçü ile indirdiğimiz suyla) Tûr-i Sina’da yetişen bir ağac(ı) da (yarattık) ki, (meyvesi) yiyenlere yağ ve katık olarak biter.” (Mü’minûn, 23/20)

“Tine ve zeytune(1), Sina dağına ve şu güven veren şehre (Mekke’ye) and olsun ki, biz insanı hakikaten en güzel biçimde yarattık.” (Tin Sûresi, 95/1-2-3)

“Zeytinyağını yiyiniz ve onunla yağlanınız! Zira o mübarek bir ağaçtan meydana gelmektedir.” (Hadis-i Şerif)

-----------------------------------------------------------------------------------
(1) Bunlar, bir görüşe göre, incir ve zeytin olarak meyve ismidir. Allah’ın yemini, bunların faydasından dolayıdır.

Kaynak:http://www.gidaraporu.com/tereyagi-ve-zeytinyagi_g.htm
End COMMENTS -->
n .post -->

<$BlogItemTiPORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ -15 <$BlogItemBo

KURU İNCİR-KAYISILI KURABİYE




www.dogada.blogspot.com'un evsahipliği yaptığı etkinliğe; bu kurabiye ile katılmak istedim.

13 incir
1 su bardağı kayısı(doğranmış) veya üzüm
2 su bardağı ceviz veya fındık
1 paket margarin(oda sıcaklığında)
2 yumurta
3 su bardağı un
Kabartma tozu vanilya
Üzeri için pudra şekeri

Anlaşıldığı üzere kurabiyenin içinde artıdan şeker yok..İncir ve kayısıyı biraz suyun içinde bekletip minik minik doğruyor ve tüm malzemeyle beraber yoğuruyorsunuz.
Şekil verip fırında pişirdikten sonra üzerine pudra şekeri serpiliyor.

Bu kurabiyeyi sömestir tatilinde bir arkadaşımda yedim..Çok hoşuma gitti..Tatilden gelince gezeğimde denedim.Arkadaşım,incirle kayısıyı biraz ıslattığını,onun yediği yerde ıslatmadan yaptıkları için içinde sert sert kaldığını söyledi..Ben de hemen yumuşasın düşüncesiyle sıcak suyu deviriverince bir miktar tatları gitti:P Bu uyarıyı da yaptıktan sonra herkese sevgi ve selamlar..
End COMMENTS --> n .post -->

<$BlogItemTiKABAK TATLISI <$BlogItemBo

Bu blogumu, uzun zamandır ihmal ettim ..Ziyaretçilerimden çok özür diliyorum..


Sizlere kabak tatlısının değişik bir sunumunu göstermek istedim.Bilenler vardır belki ama ben ilk defa duyup denedim..Ve lezzeti ilginç geldi..

Kabak tatlısını ikram ederken üzerine damak tadınıza göre,tahin döküyorsunuz.Sonra da kuş üzümü(o gün ben de mevcut olmadığı için yapmadım)Hepsi bu kadar...





Afiyet olsun....
End COMMENTS --> n .post -->

<$BlogItemTiBAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN!.. <$BlogItemBo


End COMMENTS --> n .post -->

<$BlogItemTiTAVŞANLI DÜDÜK TİRİDİ:))))) <$BlogItemBo

Değişik bir tad daha....Tavşan eti ile yapılan tirit...Av hayvanlarının soframızı şereflendirmesi çok nadirdir.Hımm.. şöyle düşününce hayatımda bununla beraber 4. tavşan eti yiyişim herhalde...Tavşan etine ulaşabilecekler için resimleyip,tarifini vermek istedim..

Öncelikle söylemeliyim ki; tavşan etinin tadı ve kokusu tavuktan pek farklı değil..Lakin çok kanlı olduğundan eti geceden suya koyuyorsunuz.Birkaç defa suyunu değiştirerek,kanından iyice arındırıyorsunuz.Sonra tavuk gibi düdüklü tencere de pişirilir.Yalnız işlem burada bitmiyor.Pişen eti tenceren çıkardıktan sonra suyuna, başka bir yerde 150-200 gr. tereyağını kızdırıp ilave ediyorsunuz. (aslında yağın miktarı tercihe bağlıdır.azaltılıp,çoğaltılabilir)Bir baş sarımsağı da dövüp kattıktan sonra tiridin suyu hazır....Et didiklenir.
Bizim pideyle hazırladığımız bu tirit,arzu edilirse yufkayla da hazırlanabilir.1.5-2 cm. eninde kesilen pideler,rulo sarıp tepsiye dizilir.(süslü kızımın parmağıyla,bileziğide çıkmış:)))

Üzerine didilen etler yerleştirilir.

Çok kaynar olmayan suyla ıslatılan tirit servise hazır..Afiyet olsun.....


End COMMENTS --> n .post -->

<$BlogItemTiPORSELEN ÇAYDANLIK ÇAY SAATİ TARİFLERİ 1 <$BlogItemBo

BAKLAVA

http://sevgipinari01.blogcu.com/ evsahipliği yaptığı çay saati tariflerine şuan elimde resimleri olan tek tarif olan baklava ile katılıyorum.Bayramda yaptığım baklava çok kolay yapılıyor.Hazırları sevmediğim için her bayram yaparım..Tarifine gelince:

-1 su bardağı sıvıyağ
-1 su bardağı süt
-2 yumurta
-1 cimdik tuz
-Aldığı kadar un

Şerbeti:6 bardak şeker
6 bardak su

Haşlamak için:250 gr margarin(Ben yarım ölçü sıvıyağ kullandım)
Malzemelerin hepsi yoğurulur ve 4 eşit parçaya bölünür.Her parça da 10 parçaya..Bezeler yukarıdaki gibi unla açılır ve aralarına yarım kaşık nişasta konularak üst üste konur.
10 bezeyi de tamamladıktan sonra merdane ile hepsi birden açılır.Her tarafın eşit olarak açılması için arada ters düz ederek incelebildiği kadar açılır.

Açılan parça yağlı tepsiye serilir..Ceviz serpilir..Kenarlarından taşanlar pay verilerek kesilir(pişince çekeceği için) ve tepsiye serilip ceviz serpilir.



Hamurun bitimin de 10'ar dan toplam 40 kat olmuş olacak.(not:ben bazen kolaya kaçıp beze sayısını 8-9 da ediyorum:D)



Dilimlenen baklavayı, yarım paket margarin ve ona eşit sıvıyağı yakmadan ocakta kızdırıp haşlanır.2 saate yakın hafif hararetli fırında pişirilir.

Baklava iyice soğuduktan sonra,ılık şerbet dökülür.Geceden dökülünce sabaha yemeye hazır..


Burda da en son hali ile:))
Afiyet olsun...
Not:Baklava için özellikle derin tepsi kullanmakta fayda var..Birden üstünün yanmaması için..





End COMMENTS --> n .post -->

<$BlogItemTiKADİR GECENİZ MÜBAREK OLA!!!! <$BlogItemBo

Cümle Muhammed Ümmetinin ,Kadir Gecesi Mübarek olsun.

Cenab-ı Hak bu gecenin feyzini idrak ve iştirak edenlerden eylesin..
End COMMENTS --> >